
KONKORDATO ÖNCESİNDE BORÇ YAPISININ ANALİZİ
Şirketlerde Borç Yapıları Genel İtibariyle 6 Ana Başlıkta Gruplanır.
1- Namus Borçları
" Namus Borçları " ifadesinden kasıt, ticari ilişkiler haricinde hatır, gönül, kişisel ilişkiler ve şahsi itibarla oluşan borçlardır.
Başlıca Namus Borçları;
A- 3'ncü Şahıs İpotekleri; Genelde finans kuruluşlarına teminat-ipotek olarak verilir ve karşılığında kredi kullanılır. Ekseriyetle de akraba, dost, gardaş tabir edilen kişiler tarafından, borçlunun kişisel itibarı kapsamında alabildiği borçlardır.
B- Hatır Çekleri; Genelde finans kuruluşlarına teminat olarak verilir, cari hesap ödemelerinde de kullanıldığı görülür. Finansal çöküşün son dönemlerinde ise şirket çeklerinin yeniden yapılandırılması aşamasında kullanıldığı da görülmüştür. Karşılığında kredi kullanılır, ticari borç ödenir veya şirket çeklerinin yapılandırılmasında kullanılır. Genelde, ticari ilişkiler kapsamında oluşan dostluk, hatır ilişkileri sebebi ile borçlunun kişisel itibarı kapsamında alabildiği borçlardır.
C- Elden Nakit Borçlar; Genelde maaş ödemelerinde, kredi ödeme günlerinde ve çek ödeme günlerinde istenilir ve alınır. Ticari ilişkiler kapsamında, Akraba ilişkileri kapsamında ve bazen de kişisel dostluk ilişkileri kapsamında alınabilen borçlardır. Borçlunun kişisel itibarı kapsamında alabildiği borçlardır.
2- Ticari Borçlar
Ticari borçlar, hemen her şirket sahibinin bildiği cari hesap ve çek/senet borçlarıdır. Bu borçlar da kendi içerisinde 4'e ayrılır.
A- Uzun Ticari İlişkiler Sonucu Oluşan Borçlar; Uzun yıllara dayanan ticari ilişkiler kapsamında oluşan borçlardır. Alacaklı, borçlu şirketle yaptığı ticaret sonucunda kâr etmiş, dolayısı ile ticari risk kapsamında değerlendirilebilen borçlardır. Örneğin 10 milyon TL'lik ticaret sonucunda, konkordatoya girildiği an itibariyle 500 bin TL'lik borç, alacaklının kârından eksilteceği için alacaklının alacağı aksiyon daha kısıtlı olmaktadır. Uzun ticari ilişkiler sonucu oluşan borç olduğu için, 500 bin TL'lik çekin iade edildiği, "Kazanınca ödersin" kelimelerinin söylendiği borçlar olup, ödeme noktasında ihtiyaç olan zamanın tanındığı borçlardır.
B- Yeni Ticari İlişkiler Sonucu Oluşan Borçlar; Alacaklı'nın, çok kısa süreli ticari ilişkiler sonucu oluşan bu alacağı, genelde, finansal çöküş döneminde, piyasadan mal/hizmet alımında şirket çeklerinin kullanılamaması gibi durumlarda, yeni tedarikçi arayışı sonucu oluşan ticari ilişkilerden kaynaklanır. Bu borçlar, niteliği itibariyle "Namus Borçları" statüsündeki borçlar gibi işlem görür. Çünkü alacaklı şirket, kandırıldığını, dolandırıldığını ve ticari zekasının hafife alındığını hissederek, inanılmaz derecede agresif tutumlar sergileyecektir.
C- Hizmet Erbaplarına, Hizmet Şirketlerine Olan Borçlar; Servis şirketi, yemek şirketi, Mali Müşavirlik şirketi ve nakliyeciler gibi, aylık hizmet bedellerini tahsil edemeyen kişi veya kurumlardan oluşur. Bu şirketlerin giderleri (İşçilik, yemek malzemesi, personel maaşları ve akaryakıt giderleri vb. ) nakit olduğu için tahsilat yapamamaları halinde, sürdürülebilirlikleri tehlikeye gireceğinden, hızlı ve agresif bir şekilde pozisyon alırlar. Servis şirketi servis çekmez, yemek şirketi yemek getirmez, mali müşavirlik ofisi sözleşmeyi fesih eder, nakliyeci firma nakliyeyi durdurur. Bu şirketlerin hizmetlerini yerine getirmemesi, borçlu şirketin ticari faaliyetinin işleyişini ciddi derecede sekteye uğratır ve hatta durma noktasına getirir. Meslek örgütlerinin organizasyonları sebebi ile borçlu şirket oldukça zorlanma ihtimalinin olduğu bir sürece girebilir.
D- Kurumsal Şirketlere Olan Borçlar; Kurumsal şirketler, öncelikle pazarlama departmanının üzerine tahsilat sorumluluğunu vermek üzere, daha evvelce kurulan şahsi ilişkileri bir müddet zorlarlar. Akabinde, süreci tamamen hukuk departmanına devreder ve en agresif tutumlarını sergilerler.
3- Finansal Borçlar
Finansal borçlar, hemen her şirket sahibinin bildiği Banka ve Faktoring borçlarıdır. Bu borçlar da kendi içerisinde 4'e ayrılır.
A- Faktoring Şirketlerine Olan Borçlar; Faktoring şirketleri de kendi içerisine ikiye ayrılmaktadır. Bankaların yan kuruluşları olan Faktoring Şirketleri, Banka bağlantısı olmayan Faktoring şirketleri.
A1- Banka Yan Kuruluşu Faktoring Şirketlerine Olan Borçlar; .......... Bank Faktoring firması, genelde banka yönetim kurulu politikaları ve sorunlu krediler birimi politikaları kapsamında hareket ederler. Ekseriyetle refleksleri kurumsal olup, süreci hukuk departmanının iradesine bırakarak, daha çok, "bildirim" ve "tebligat" noktasında hukuki hakların tesisi için süreç yönetiminde bulunurlar.
A2- Banka Yan Kuruluşu OLMAYAN Faktoring Şirketlerine Olan Borçlar; ......... Faktoring firması, serbest piyasa finans aktörlerinden olduğu için, çok hızlı hareket edip, ihtiyati haciz noktasında oldukça hızlı aksiyon alırlar. Ayrıca teminatta bulunan çeklerle ilgili, çek cirontoları kapsamında da aşırı derecede hızlı aksiyon alabilen, borçlu şirketin ticari ilişkilerini kısa sürede gergin diyaloglara dönüştürebilen şirketlerdir. Hızlı ve esnek işleyişleri ile proaktif bir tahsilat süreci yürütürler.
B- Bankalara Olan Borçlar; Bankalara olan borçlar kendi içerisine ikiye ayrılmaktadır. Sorunlu alacak yönetiminde agresif olan bankalar, agresif olmayan Bankalar. Her iki grupta da temerrüt faizi %90 seviyelerinden başlar ve yükselerek gider.
B1- Proaktif Politikalarla Alacak Tahsili Yöneten Bankalara Borçlar; Bazı Bankaların sorunlu krediler tahsil politikalarının agresif olması sebebi ile 90 günlük hesap kat süresi öncesinde kredileri kat ettiği, 3'ncü şahıs ipotekleri üzerinden hızlıca aksiyon aldıkları, teminattaki müşteri çekleri üzerinden hızlıca aksiyon aldıkları piyasada gördüğümüz uygulamalardandır. Bu finans kuruluşları, ipotekle teminat aldıkları enstrümanları proaktif değerlendirerek, özellikle "Namus Borçları" kapsamında olan rehin, teminat ve ipotekleri hızlıca nakite çevirmeye çalışıp, alacağın tahsili yoluna gitmektedir. Bu durum, borçlu şirketi, hızlı bir şekilde namus borçlarının ödenmesi aksiyonuna yönlendirmekte, zaten kısıtlı olan nakitin, işletmenin varlığını tehlikeye sokacak şekilde bu borçların finansmanında kullanılması tehlikesini beraberinde getirmektedir.
B2- Sakin Politikalarla Alacak Tahsili Yöneten Bankalara Borçlar; Bazı Bankalar, sorunlu kredinin hesap kat'ı için 90'ncı günü beklemekle birlikte, 90 gün içerisindeki yapılandırma görevini şube müdürleri eli ile yürütme eğilimindedir. Şube müdürleri, 90 gün içerisinde alacağı yapılandırma iradesi ile hareket etmekte olup, cari faiz oranının temerrüt faizi oranından düşük olduğu, %55 - % 60 - % 70 gibi oranlardan şube nezdinde yapılandırma yapabileceğini ifade eder. Ve fakat, vefa akdi müessesesini muhafazakar şartlarla uygulamaya çalışarak, değer tespitinin %60'ı oranında uygulama eğilimindedir. Kredinin kat edilip sorunlu krediler departmanlarına aktarılması halinde vefa akdi süreci bazı dosyalarda daha pozitif kazanımlarla yönetilebilmektedir.
4- Leasing Borçları
Leasing borçları, borca konu menkul veya gayrimenkulün, mülkiyetinin, leasing şirketinde olması sebebi ile konkordatonun dışındadır. Dolayısı ile leasing taksitlerinin ödenmemesi halinde (60 gün) leasinge konu malın veya gayrimenkulün, leasing firması tarafından satışı / devri söz konusu olup, söz konusu malın / G.Menkulün işletmenin işleyişine olan etkisi öngörülmeli, düşünülmeli ve hayati nakit akışında leasing ödemelerine gerekirse yer verilmelidir.
5- Personel Borçları
Personele olan borçlar İİK 206 md kapsamında, konkordato dışındadır. diğer taraftan, çalışanlara olan ödemelerin aksaması, işletme bütünlüğünü tehdit edecektir. Bir başka boyutundan bakıldığında ise kişisel ilişkilerin sorgulandığı, aylık ile geçinen insanların mağdur edildiği, çalışanlarda gelecek kaygısı oluşturabilme ihtimali de gözetildiğinde, personel ödemelerinin hayati nakit akış planına eklenmesi gerektiği izahtan varestedir.
6- Kamu Borçları
Kamu borçları, konkordato'nun dışındadır. Ve fakat, Mahkemenin verdiği tedbir kararları kapsamında borçlu bulunulan bütün kamu kurumlarına ilgili tedbir kararlarını içeren mahkeme kararlarının her defasında ilgili alacaklı kamu kuruluşuna teslim edilmesi, banka hesaplarına direkt haciz koyma yetkisi olan kamu kurumlarının aksiyon almasının önüne geçecektir.
Aşağıdaki, Hayati Nakit Akış Tablosu oluşturulurken kullanılacak Dağıtım Anahtarı, Konkordato sürecinin kendi dinamikleri kapsamında, tecrübeler ışığında, teminatlandırılmış finansal borçlar dikkate alınarak, güncel İstinaf ve Yargıtay kararları dikkate alınarak, süreçten ziyade sonuç itibari ile şirketlerin ve şirket ortaklarının maruz kaldığı sorunlar gözetilerek oluşturulmuştur.
Konkordato Oylamalarında EVET / HAYIR oy kullanımları tecrübelerden hareketle oluşturulmuş olup, kesinlik arz etmemekle birlikte, göze alınan risklerin yönetimi için kanaat noktasındaki ÖN KABUL'lerimizdir.
